15 Şubat 2012 Çarşamba

Öldürücü "Prion" hastalıkları Türkiye'de

Geçtiğimiz günlerde gazetelerde okuduğumuz "bu haber" ile kontrolsüz et ithalatının, üretiminin ve tüketiminin ne kadar tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini bir kez daha gördük. Malesef izlenebilirlik olmadan bu tip bir hastalığa yakalanma ihtimalimiz her zaman olacak. 

Linkini verdiğim haberde bakanlık yetkilileri tarafından, bu hastalığın deli dana olmadığı, farklı bir beyin iltihabı olduğu belirtilmiş. Deli dana hastalığına da, teşhis edilmiş olan Creutzfeldt-Jakop hastalığına da aynı etkenin farklı bir türü sebep olur halbuki. İki hastalık da hayvanların uygunsuz yem yemesinden yani kontrolsüzlükten ortaya çıkar. Deli dana olsun, Creutzfeldt-Jakop olsun veya prionların sebep olduğu bir başka hastalık olsun, hepsinin öldürücülüğü aynıdır yani prionların sebep olduğu bu hastalıkların insanda ve hayvanda herhangi bir spesifik tedavisi yoktur. Tek korunma yolu da izlenebilir ve konrtollü gıda tüketimidir. Başka bir deyişle, yediğiniz etin nerede ve hangi koşullar altında yetiştiğini bilmelisiniz. 

Deli dana (BSE), vatandaşımızın ölümüne yol açan Creutzfeldt-Jakop ve Scrapie gibi prion hastalıkları karkasta herhangi bir semptom görülmeksizin kasaplardan, marketlerden aldığımız etlerde kolaylıkla görülebilecek bir hastalıktır. 



Yıllardır çiftliklerde ve mezbahalarda, üretimden son kullanıcıya ulaşıncaya kadar olan tüm safhalarda izlenebilirlik üzerine çalışmalar yapıyoruz, sistemler geliştirip üretiyoruz. Malesef ülkemizde bu konunun gerekliliğine inanan öncü bir kaç büyük ve küçük çaplı üretici dışında, konuya ilgi hiç görmedik diyebilirim. Önceki dönemlerde yazdığım konuların hepsi, üreticiye izlenebilir gıda üretimi konusunda ışık tutmakta. Agrinet sistemi ise ülkemizde hayvancılığı oluşturan hem kamu hem de özel işletmelerde toplam izlenebilirlik sistemini sağlıyor. Yani ülkemizde kesilmiş olan bütün hayvanları geriye dönük takip sistemi ile incelemek, hangi üreticiden geldiğini, ne çeşit yemlerle beslendiğini, ne zaman hangi hastalıklara yakalanıp hangi ilaçlarla tedavi edildiğine kadar bilmek mümkün.

Amerika Birleşik Devletleri'nde yıllardır izlenebilirlik için bazı ülkelerin toplam bütçeleri kadar harcama yapılmasının sebebi BSE yani delidana hastalığıdır. İzlenebilirlik için bu kadar masraf yapmaları ve bazı standartlar getirmeleri kesinlikle boşa değil. 

Bir hastalık olduğunda kaynağına kadar geri takip edebilmek, hangi hayvandan hangi üreticiden ve hatta hangi yemden kaynaklandığını bulabilmek kitlesel ölümleri önlediği gibi maddi kayıpların da önüne geçer. 

Umuyorum ki artık bizim ülkemizde de bu tip haberlere sessiz kalınmasın, üreticiler belli standartlara sahip olmaları için baskı ile karşılaşsın, bizler için de güvenli gıda ortamı sağlansın. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder